UZUN HİKAYE’YE DÖRT
BAKIŞ
Her zaman farklı
tarzadaki yazıları ve dosya konuları ile sizlerin karşısına çıkan Sinematörler,
bugün de Osman Sınav’ın Mustafa Kutlu’nun aynı adlı eserinden uyarladığı Uzun Hikaye filmine, hikayeyi okuyan ve
çok beğenen dört kişi ile gitti, filmi izledi ve sizler için yorumladı.
Filmin konusu kabaca
şöyle: Bulgaryalı Ali (Kenan İmirzalıoğlu), 1940’li yıllarda ufacık bir
çocukken dedesi Pehlivan Süleyman ile birlikte Bulgaristan’dan göçerek Eyüp’e
yerleşmiştir. 1950’lerde delikanlılık çağlarında Eyüp’ün yazlık sinema
işletmecisinin kızı Münire’yi (Tuğçe Kazaz) kaçırır. Mustafa adını verdikleri
bir de oğulları olur. Ali’nin gittiği her yeri güzelleştirme isteği, eşitlik
ve adalet tutkusuyla birleşince, vardıkları her kasabada hayatın yeni yüzüyle
tanışırlar.
1940'lı yıllardan başlayarak 70'li yıllara kadar
uzanan öyküsü ile hem hüzünlü, hem de neşeli ve heyecanlı bir film olan Uzun
Hikaye'nin yapımcılığını ve yönetmenliğini Osman Sınav üstlenirken, senaryo
Yiğit Güralp'e ait.
Yazının giriş kısmında
belirtiğim gibi, filmi izleyen dört kişi Mustafa Kutlu’nun bu uzun hikayesini
daha önce okumuş ve oldukça beğenmişlerdir. 2009’da hikayeyi okuyan Mustafa, “Bundan
iyi bir sinema filmi olur.” diyecek kadar çok sevdiği bu kitabın filmini
izledikten sonra kitaptan aldığı tadı filmde bulamadığını belirtti ve filmin
kitabın çok gersinde kaldığını sözlerine ekledi. Filmde birkaç iyi anın dışında
giriş kısmının da iyi çekildiğini dile getiren Mustafa, kitabın harcandığı ve
daha iyi çekilebileceği görüşünde. Mustafa son olarak kitabın insanın zihninde çok
güzel bir tat bıraktığını ve kitabı daha
samimi bulduğunu dile getirdi; oysa ki filmin aynı tadı yakalamadığını acıklı/arabesk
sahnelerin ağırlıkta olduğu filmden rahatsız olduğunu belirtti. Mustafa’dan son
kelam ise, müziklerin berbat olduğu yönünde.
Mustafa’nın
Filme Verdiği Not: 2.5
Mustafa Kutlu’nun tüm
hikayelerini inceleyen ve bu konu ile ilgili bir tez hazırlayan Şeyma ise, filmin
ilk yarısının iyi olduğunu ama ikinci yarıda filmin sarktığını ve müziklerinin de
sıradan olduğunu belirtti. Aynı şekilde dram sahnelerinin ajitasyona kaçtığını ve
babanın iyi bir aşk hikayesini anlatan filmin, çocuğun aşkını temellendirmekten
uzak olduğunu söyledi.
Şeyma’nın
Filme Verdiği Not: 3
Bu yaz hikayeyi okuyan
ve oldukça etkilenen Okan ise, Mustafa ile aynı görüşte ve hikayenin
harcandığını savunuyor. Osman Sınav’ın bu güne kadar çalıştığı birçok oyuncuyu
filmde gördüğünü belirten Okan, böyle hatır-gönül ilişkisi yerine yan rollere
daha iyi oyuncuların seçilebileceğini ya da mevcut oyunculardan daha iyi
performans alınabileceğini belirtti. Son olarak ise Yeşilçam sıcaklığının
yakalanılmaya çalıştığı filmin, kitabın sürekleyici ve samimi yapısından uzak
oluğunu belirtttikten sonra hikayenin daha iyi anlatılabileceği görüşünde.
Okan’nın
Filme Verdiği Not: 2.5
Bu dört kişi arasında
Kutlu’nun hikayesini yeni okumuş olan Serdar ise, filmin kitaptan uzak
olduğunu, kitapta az işlenen yerlerin filmde uzatıldığı görüşünde. Ayrıca kitabı daha
yalın bulduğunu ve anlattığı meselenin tatmin edici olduğunu sözlerine ekledi. Kitabın bütünüklü yapısının filmde vurgulanamadığını ve bunun filme zarar verdiğini belirten Serdar, filmin dönemi mekan ve köstümlerle iyi yansıttığı görüşünde.
Serdar’nın
Filme Verdiği Not: 2,5
Dört izleyicimizin
filme dair olumlu yönde ortak görüşleri ise Kenan İmirzalıoğlu’nun oyunculuğu
oldu. Kitapta gördüğümüz Bulgaryalı Ali’yi karakterini Kenan İmirzalıoğlu
tarafından iyi bir şekilde canlandırıldığı ve filmi izlettiren en büyük unsurun
olduğu konusunda hemfikir oldular. Filmin açılış sahnelerindeki Ali’nin oğlu
Mustafa’ya annesi ile aşklarını anlattığı sahneleri beğenen izleyicilerimiz,
filmin ilk yarısının nisbeten iyi olduğu, ilerleyen dakikalarda filmin klişelere
gömüldüğü ve durmak bilmeyen müziklerin filmi boğduğu görüşünde.
Dört İzleyicinin Filme
Verdiği Puan Ortalaması : 2.6
Dört İzleyicinin
Hemfikir Oluduğu Kritik: “Uzun Hikaye, bir ailenin 1940’lardan 70’lerin sonuna
kadar uzanan öyküsünü anlatırken, her türlü kötülüğe kahramanca karşı koyan Ali
karakterine, oğlu Mustafa’nın hayran bakışıyla bakıyor.Ancak filmin Türkiye
tarihine ve günümüz siyasetine dokundurmalar içeren anlatısı, politik bir
altyapından yoksun olduğu için dişe dokunur bir eleştirellik sunamıyor. Üstelik
mizansenleriyle, üst ses kullanımıyla, neredeyse hiç es vermeyen müziğiyle Uzun
Hikaye, uzunca bir dizi bölümünden farksız.” (Altyazı, Ekim 2012)
Sevgili Sinematör takipçilerine filmin izleyici rakamlarının iyi olduğunu (Film şu an 4. haftasında ve 529.607 kişiye ulaşmış) söyledikten ve bunda Kenan İmirzalıoğlu’nun büyük bir payı olduğunu ve filmin Kurban Bayramı haftasına denk geldiğini belirttikten sonra yine de ortada bir kez de olsa görülmeye değer bir Türk filmi olduğunu, sulu komedi filmleri yerine bu filme gidilmesini salık veriyoruz.
KAAN OKAN
KAAN OKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder