22 Ekim 2012 Pazartesi

PORTRELER GALERİSİ : SOPHIE MARCEAU



BİR FRANSIZ GÜZELİ SOPHIE MARCEAU
     Asıl adı Sophie Daniele Sylvie Maupo olan Sophie Marceau 17 Kasım 1966’da Paris banliyösünde doğmuştur. Babası Benoît, Cezayir’de savaşmış, kamyon şoförlüğü, ressam ve barcılık da yapmıştır. Annesi Simone ise alışveriş merkezlerinde demonstrasyonlar yapmıştır. Sophie’den üç yaş büyük olan Sylvain isimli bir ağabeyi vardır. Aile önce Chelles sonra da Gentilly’e geçmiş  işçi sınıfı bir ailedir. Sophie, çocukluğunda en çok anne ve babasının cafesinde vakit geçirmeyi sever ve onlara yardım ederdi. Aile hafta sonları La Cabane’deki küçük bir kasabaya giderlerdi.

     Sophie, dokuz yaşındayken anne ve babası ayrılır. Yaz tatillerinde çalışmak ister ama uygun bir iş bulamaz. Bu günleri Moliere okuyarak geçirir. Annesi 1980 yılında gazetede gördüğü bebek model ajansının reklamı sonrasında şakayla karışık kızının oraya yazılmasını söyler. Sophie, elbette bebek değildir ama annesiyle birlikte ajansa uğrarlar. Ajans kendileri için Sophie’nin büyük olduğunu söylerler ama yine de fotoğraflarını çekerler. Daha sonra Sophie’yi arayıp Gaumont’un bir filmde oynayacak gençler aradığını söylerler. Sophie, bu denemeye babasıyla birlikte gider ama karşında kendisi gibi gelen onlarca insanı görür. Babası gitmek ister ama Sophie, ısrar eder, sonunda da ertesi hafta yönetmen Claude Pinoteau ile görüşecek elli ikinci kişi olur. Sophie randevuya bu sefer kardeşiyle gider. Birçok test ve okuma sonrası “Patlarsam Yanarsın” filminin başrolünü kapar. 1982’de “Patlarsam Yanarsın 2”de oynar ve Umut Veren Kadın Oyuncu Cesar’ını alır. Artık daha ciddi rollerde oynamaya karar veren Sophie, Alain Corneau’nun yönettiği “Fort Saganne”de Saint-Ilette rolünü oynar. 2010 ise "L'age De Raion/Aşka Fırsat Ver" filminde izleriz Marceau'u.

   Sophie Marceau’nun sinema dünyasında kolaylıkla kabul görmesi güzelliğinin yanı sıra zeka ve yeteneğinden de kaynaklanıyor. Sinema ve tiyatro oyunculuğunun yanı sıra yönetmenlik de yapan Marceau’nun yaptığı işlerde kendine ilke edindiği şey “iyi” olması ve içine sinmesidir.


     Uzun süre birlikte yaşadığı Ukraynalı yönetmen Andrzey Zulawski ile birkaç filmde birlikte çalıştılar. Bunlardan biri, Jacques Dutronc ile oynadığı 1989 yapımı “Mes nutits sont plus belles que vos jours”, bu film Sophie Marceau’ya Uluslararası Romantik Filmler Festivali’nde En İyi Romantik Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı.


    Sophie Marceau’nun tiyatro macerası 1991 yılında Jean Anoiulh’in “Eurydice”si ile başlar.Bu oyun ona çocukken okumayı çok sevdiği Moliere adına verilen ödülü kazandırır. 1993’de “Fanfan/Çapkın Aşık”da rol alır. Ertesi yıl oldukça ses getiren “La Fille de D’Artagnan/ D’Artagnan’ın Kızı” rol alır

    Sophie Marceau hem farklı karakterlere hemde türlerdeki filmlerde oynamaya özen gösteren bir isimdir. Mel Gibson’un “Braveheart/Cesur Yürek”inde Prenses Isabelle olurken, Michelangelo Antonioni ile ona yardmcı olan Wim Wenders’in 1995 yapımı filmleri “Al dia la delle nuvole/Buluntların Ötesi”nin kadrosundaki çok sayıda uluslararası oyuncudan biri olur. Michael Hoffman’ın yönettiği “A Midsummer Night’s Dream/Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda Hippolyta karakterini canlandıran Sophie Marceau 1999’da “The World Is Not Enough/Dünya Yetmez” filminde Elektra King karakterini oynayarak Pierce Brosnan’ın “Bond Kızı” olur. 2000’de yeniden Andrzey Zulawski ile çalışır ve “La Fidelite/Özgür Duygular’da rol alır.

    Sophie Marceau ile ondan yirmi altı yaş büyük Andrzey Zulawski’in uzun süreli beraberlikleri oldu ve bu ilişkiden 1995 yılında Vincent isimli bir oğulları oldu. Daha sonra Marceau, yapımcı Jim Lemley ile evlenir ve kızları Juliette 2002’de dünyaya gelir.

    

Senaryolarını da yazdığı “L’Aube a l’Envers” (1995), ödüllü “Parlez-Moi d’Amour” (2002) ve “Trivial”i (2007) yöneten Marceau’nun daha uzun yıllar sinemayla iç içe olmasını dileriz.

EN İYİ 5 SOPHİE MARCEAU PERFORMANSI

2002 Parlez-Moi d’Amour

1997 La Fidelite/Özgür Duygular

1997 Firelight

1997 Anna Karenina

1989 Mes Nutis Sont Plus Belles Que Vas Jours/Benim Gecelerim Senin Gündüzlerinden Daha Güzel

Derleyen : KAAN OKAN


Hiç yorum yok: