5 Kasım 2012 Pazartesi

UZUN HİKAYE



UZUN HİKAYE’YE DÖRT BAKIŞ
 
     Her zaman farklı tarzadaki yazıları ve dosya konuları ile sizlerin karşısına çıkan Sinematörler, bugün de Osman Sınav’ın Mustafa Kutlu’nun aynı adlı eserinden uyarladığı Uzun Hikaye filmine, hikayeyi okuyan ve çok beğenen dört kişi ile gitti, filmi izledi ve sizler için yorumladı.

    Filmin konusu kabaca şöyle: Bulgaryalı Ali (Kenan İmirzalıoğlu), 1940’li yıllarda ufacık bir çocukken dedesi Pehlivan Süleyman ile birlikte Bulgaristan’dan göçerek Eyüp’e yerleşmiştir. 1950’lerde delikanlılık çağlarında Eyüp’ün yazlık sinema işletmecisinin kızı Münire’yi (Tuğçe Kazaz) kaçırır. Mustafa adını verdikleri bir de oğulları olur. Ali’nin gittiği her yeri güzelleştirme isteği, eşitlik ve adalet tutkusuyla birleşince, vardıkları her kasabada hayatın yeni yüzüyle tanışırlar. 

    1940'lı yıllardan başlayarak 70'li yıllara kadar uzanan öyküsü ile hem hüzünlü, hem de neşeli ve heyecanlı bir film olan Uzun Hikaye'nin yapımcılığını ve yönetmenliğini Osman Sınav üstlenirken, senaryo Yiğit Güralp'e ait.

    Yazının giriş kısmında belirtiğim gibi, filmi izleyen dört kişi Mustafa Kutlu’nun bu uzun hikayesini daha önce okumuş ve oldukça beğenmişlerdir. 2009’da hikayeyi okuyan Mustafa, “Bundan iyi bir sinema filmi olur.” diyecek kadar çok sevdiği bu kitabın filmini izledikten sonra kitaptan aldığı tadı filmde bulamadığını belirtti ve filmin kitabın çok gersinde kaldığını sözlerine ekledi. Filmde birkaç iyi anın dışında giriş kısmının da iyi çekildiğini dile getiren Mustafa, kitabın harcandığı ve daha iyi çekilebileceği görüşünde. Mustafa son olarak kitabın insanın zihninde çok  güzel bir tat bıraktığını ve kitabı daha samimi bulduğunu dile getirdi; oysa ki filmin aynı tadı yakalamadığını acıklı/arabesk sahnelerin ağırlıkta olduğu filmden rahatsız olduğunu belirtti. Mustafa’dan son kelam ise, müziklerin berbat olduğu yönünde.
Mustafa’nın Filme Verdiği Not: 2.5

    Mustafa Kutlu’nun tüm hikayelerini inceleyen ve bu konu ile ilgili bir tez hazırlayan Şeyma ise, filmin ilk yarısının iyi olduğunu ama ikinci yarıda filmin sarktığını ve müziklerinin de sıradan olduğunu belirtti. Aynı şekilde dram sahnelerinin ajitasyona kaçtığını ve babanın iyi bir aşk hikayesini anlatan filmin, çocuğun aşkını temellendirmekten uzak olduğunu söyledi.
Şeyma’nın Filme Verdiği Not: 3

    Bu yaz hikayeyi okuyan ve oldukça etkilenen Okan ise, Mustafa ile aynı görüşte ve hikayenin harcandığını savunuyor. Osman Sınav’ın bu güne kadar çalıştığı birçok oyuncuyu filmde gördüğünü belirten Okan, böyle hatır-gönül ilişkisi yerine yan rollere daha iyi oyuncuların seçilebileceğini ya da mevcut oyunculardan daha iyi performans alınabileceğini belirtti. Son olarak ise Yeşilçam sıcaklığının yakalanılmaya çalıştığı filmin, kitabın sürekleyici ve samimi yapısından uzak oluğunu belirtttikten sonra hikayenin daha iyi anlatılabileceği görüşünde.
Okan’nın Filme Verdiği Not: 2.5

    Bu dört kişi arasında Kutlu’nun hikayesini yeni okumuş olan Serdar ise, filmin kitaptan uzak olduğunu, kitapta az işlenen yerlerin filmde uzatıldığı görüşünde. Ayrıca kitabı daha yalın bulduğunu ve anlattığı meselenin tatmin edici olduğunu sözlerine ekledi. Kitabın bütünüklü yapısının filmde vurgulanamadığını ve bunun filme zarar verdiğini belirten Serdar, filmin dönemi mekan ve köstümlerle iyi yansıttığı görüşünde.
Serdar’nın Filme Verdiği Not: 2,5

    Dört izleyicimizin filme dair olumlu yönde ortak görüşleri ise Kenan İmirzalıoğlu’nun oyunculuğu oldu. Kitapta gördüğümüz Bulgaryalı Ali’yi karakterini Kenan İmirzalıoğlu tarafından iyi bir şekilde canlandırıldığı ve filmi izlettiren en büyük unsurun olduğu konusunda hemfikir oldular. Filmin açılış sahnelerindeki Ali’nin oğlu Mustafa’ya annesi ile aşklarını anlattığı sahneleri beğenen izleyicilerimiz, filmin ilk yarısının nisbeten iyi olduğu, ilerleyen dakikalarda filmin klişelere gömüldüğü ve durmak bilmeyen müziklerin filmi boğduğu görüşünde. 

Dört İzleyicinin Filme Verdiği Puan Ortalaması : 2.6 

    Dört İzleyicinin Hemfikir Oluduğu Kritik: “Uzun Hikaye, bir ailenin 1940’lardan 70’lerin sonuna kadar uzanan öyküsünü anlatırken, her türlü kötülüğe kahramanca karşı koyan Ali karakterine, oğlu Mustafa’nın hayran bakışıyla bakıyor.Ancak filmin Türkiye tarihine ve günümüz siyasetine dokundurmalar içeren anlatısı, politik bir altyapından yoksun olduğu için dişe dokunur bir eleştirellik sunamıyor. Üstelik mizansenleriyle, üst ses kullanımıyla, neredeyse hiç es vermeyen müziğiyle Uzun Hikaye, uzunca bir dizi bölümünden farksız.” (Altyazı, Ekim 2012)

    Sevgili Sinematör takipçilerine filmin izleyici rakamlarının iyi olduğunu (Film şu an 4. haftasında ve 529.607 kişiye ulaşmış) söyledikten ve bunda Kenan İmirzalıoğlu’nun büyük bir payı olduğunu ve filmin Kurban Bayramı haftasına denk geldiğini belirttikten sonra yine de ortada bir kez de olsa görülmeye değer bir Türk filmi olduğunu, sulu komedi filmleri yerine bu filme gidilmesini salık veriyoruz. 

KAAN OKAN



 

Hiç yorum yok: